1 Ocak 2016 Cuma

Üç yıl önce..

   Gitgide güçlendiğimi fark ediyorum. Daha fazla güçlendikçe öncekinin az olduğunu fark ediyorum. Düşüncelerimi dilime,konuştuklarımı kişiliğime, kişiliğimi de kaderime dönüştürüyorum. Zorlukların geçici olduğunu fark etmem geç olmadı. Tabi yenisinin geleceğini onunda geçeceğini anladım. Dibe vurdum. Soğuk iliklerime kadar işlemişti. Rüzgarın şiddetine maruz kaldım. İnsanların ön yargılarını hatta yadırgamalarını çektim. Güçlü değildim. Sessizdim ve bu yüzden olsa gerek hakkımı yedirtiyordum. İnsanların alttan mesaj gönderip iğnelemeye çalıştıklarını fark etmiyordum bile. Bazense sonradan anlıyordum. Bir bakıma iyi bişeydi yani saf olmamdan bahsediyorum. O mesajları anlamayıp gülümsüyordum ve sevgiyle yaklaşıyordum. Sevginin en büyük güç olduğunu anladım.
   
 Evet sevgi en büyük güçtü. Kendimi sevmeye başladıkça insanları da yavaş yavaş sevmeye başlamıştım. Onlara karşı tamamen dürüst oluyordum. Böylece hem sırtımda koca bir yük taşımaktan kurtuluyor hemde sorunum varsa çözüme ulaşıyordu. Genellikle böyle şeyleri gece başımı yastığa koyduğum da farkediyordum. O zamanlar sanki inanılmaz derecede zekiyim ve sabah kalkıyorum yine aynıyım. İçimdeki güç isteği gece başlıyordu. Zamanla gece yatmadan önce aklıma gelirken daha sonra bu süre azaldı ve bir işe başlarken bunu hatırlayabiliyordum. Bu kararlardan sonra bazı sorunlarım oldu. Takıntıya girmiştim. Dürüst olayım derken kesin bile konuşamaz olmuştum. Çoğu zaman ''gibi'', ''belki'', ''sanırım'' gibi kelimeleri sıklıkla kullanır olmuştum. Geceleyin düşünceler birbirine giriyor bazen pencereyi açıp derin nefesler alıp veriyordum. Kısaca deliriyordum.

   İnsanların dış görünüşüne göre yargılayanlardan nefret ediyordum. Ama sorun şuydu ki bende dış görünüşe önem verdiğimi fark ettim. Neler oluyordu! İnancımı kazanmıştım. Sevgi diyordum, güç diyordum, dürüstlük diyordum. Ne yapacağımı bilemez olmuştum. Pes etmedim devam ettim. Takıntılar bir yandan artıyor diğer yandan alışkanlığa dönüşüyordu. İyi şeyler yaparsam başıma iyi şeylerin geleceğini, kötü şeyler yaparsam kötü şeylerin geleceğine inanıyordum. Vazgeçmedim devam ettim. Ailemden uzakta okulumu okurken arada bir arkadaşlar arıyorlardı. Ailem arkadaşlarımla takılmamı hoş karşılamıyorlardı. Yurttayım deyip yalan söyleyebilirdim ama nerdeysem orayı söylüyordum. Kısaca artık beyaz yalan diye adlandırdığımız yalanlar da kalmamıştı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder